25 Eylül 2009 Cuma

Müjdeler Olsun...

Müjdeler olsun anne baba oluyoruz.Tahlil yaptırmaya eşimle birlikte gittik, zarfı aldım, eşime baktım, pozitif dedim, yani dedi, hamileyim dedim ve Alllaaahhhhhh diye bağırmaya başladı.Biz daha hastaneden ayrılmadan eşim oynamaya başladı.Yolda şarkı türkü söyleyerek gidiyo millette dönüp bize bakıyo tabi delimi bunlar diye.

Bebeğim evimize yeni heyecanlar mutluluklar getirdi.Her cümlemizde o var.Her planımız ona göre yapıylıyo.Anneanne dede, babaanne dedee,halalarımız, teyzemiz inanlmaz sevindiler.Tabi onlar sevinince bizimde mutluluğumuz ikiye katlanıyo.Biz hemen hazırlıklara başladık bir sürü tulumlar takımlar aldık.

Kayınpederimle aramızda geçen bir diyologdan bahsetmek istiyorum.Annen baban sevindimi kızım diye sordu.Bende tabi baba sevinmezlermi dedim.Kayınpederimse ben kadarmı sevindiler dünyaları verdin bana dedi.Kayınpederimin bu sözleri beni çok etkiledi ve çok mutlu etti.

Arife gününden önce annemle doktor kontrölüne gittik ve çıkışta anne herkes çocuğuna bayramlık alıyo benim çocuğumun nesi eksik dedim ve mağazaya girip bebeğime bayramlık aldık.Halamızda bizi unutmadı ve oda yeğenine bayramlık aldı. Annemlerle birlikte Trabzondan hediye çetikler geldi.Şimdiden bayağı kıyafetimiz oldu yani.Ona hediyeler alındıkça eminim oda çok seviniyo mutlu oluyo bunu hissedebiliyorum.

İyiki geldin bebeğim herkes seni merak ve heyecanla bekliyo.Görüşmek üzere...
Uzun Bir Aradan Sonra Tekrar Birlikteyiz

Baktımda bloğumu düzenlemeyeli bayağı zaman geçmiş...Evlenmişim aradan 10 ay geçmiş hatta anne olmaya hazırlanıyorum...Uzun uzun yazmaya kalksam ne kadar vaktimi alır hiç kestiremiyorum ama ben yaşananları özetlemeye çalışıcam...

29 Kasım 2009 Cumartesi

Yapılan tüm haırlıklar sona erdi ve düğün günü geldi çattı.O gün yaşanan heyecanın henüz bir eşi yok.Düğünümüz İzmit'te oldu.Muhteşem bir konvoy eşliğinde izmite gidildi.Yanımda tüm sevdiklerim...Çok dua ettim bir aksilik yaşanmasın, herşey yolunda gitsin diyer ve Allah'ım beni utandırmadı çok şükür.Deselerdiki düğünün bu kadar güzel benzeri olmayan bir düğün olacak inanmazdım.Benim için yapılan en güzel düğündü.Gerek benim ailemde gerek eşimin ailesinde bu kadar güzel bir düğün daha yapılmadı.Herşeyden önce mekan şahaneydi.Asansörsen inmeler olsun, balonların tepemizden atılması olsun şahane duygular yaşattı bize.

Müthiş bir İtalyanca şarkı eşliğinde ilk dansımızı yaptık,pastamızı kestik,takı merasimi derken kendimizi pistte oynarken bulduk.Gelin kısmı çok oynamaz ağır olur derler ya o gece bütün tabları yıktık.Düğününde bu kadar oynayan gelin varmıdır bilemiyorum.Hiç oturmadım diyebilirim.Annem otururda ağlarsan gebertirim çıkıp oynayacaksın diyıordu öylede oldu zaten gerçi annem benden çok oynadı ama neyse:)Sanki başkasının düğünüydü ben misafirdim diyor.Horon(zaten Trabzonlu'yum),roman,kolbastı.halay,disko hvası ne ararsanız vardı düğünde.Benle birlikte hiç kimse yerine oturmadı diyebilirim.Henüz yolun çok başındayım ama ömrümün en güzel günlerinden biriydi...
Tüm sevdiklerimiz bizimleydi.Herkes olabildiğince güzeldi ve bana sorarsanız en güzel bendim:):):)Bazen şımarıklığım tutuyo napıyım...Düğünün sonunda çalınan bir disko vardıki görülmeye değer dillere destan aman yarabbim millet kurtlarını dökmek için bu düğünü beklemiş sanki.Ve düğün sonunda hiç salondan çıkamam ağlar yığılır kalırım diyordum ama Allah bana müthiş bir güç verdi ve ben bir damla gözyaşı dökmeden anne ve babamı daha fazla üzmeden ayrıldık birbirimizden.Ertesi sabah balayı derken çok güzel bir hafta geçirdik Kuzulukta.Balayına kesinlikle gidilmeliymiş bunu anladım valla.


Şu coşkuya eğlenceye bakarmısınız...Bu görüntü sanırım herşeyi anlatmaya özetlemeye yeter...













4 Kasım 2008 Salı


BÖYLE SEVDİM İŞTE

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi senigören.Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başkayerdeolamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bukadarkolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzdenneağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadımseninle. çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, seninrenklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idinpembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydınbirateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denizetutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dargelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. Enkızgın,en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana.İçimdekisevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindiveben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şeyolduğunu anladım seninle...Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorlukyoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimdentuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.Menzilsendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yokedebilirdim.Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sanaulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sengirebilirdin.Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Senive odoyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğuzaman.Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seniyeterince tarif edecek kadar derin olmadı.Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her günyenilendim.Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
(Nişanlıma...)

29 Ekim 2008 Çarşamba



TÜM ULUSUMUZUN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN...







20 Ekim 2008 Pazartesi

Merhabalar...

Merhaba.Uzun zamandır yazacak vakit bulamıyorum çünkü sürekli bir koşuşuturma içindeyim.Sürekli kendi evime gitmek için şehir dışına çıkıyorum.Yaklaşık bir haftadır İzmitte'yim.Artık vakit yaklaşıyor ve heyecanda git gide artmaya devam ediyor.Bütün işlerimiz bitti sayılır.Aslında daha gelinliğimin siparişini vermiş değilim benim için en önemli olan bu.Bunun dışında herşey halledildi sayılır.Mobilyalarımızı aldık,tüllerimizin siparişini verdik,beyaz eşyalarımızı aldık.Çok şükür herşey hazır ve alındı sadece eve gelip yerleştirilmesi kaldı.Gerçi bu da işlerin en yorucusu ama olsun tatlı yorgunluklar.
Bu arada nikahımızıda kıydık.Her 17ekimi evlilik yıldönümü olarak kutlayacağız.Çok heyecanlı çok güzeldi.İnsanın ömründe yaşadığı en heyacanlı en özel günlerden biri ve bizim içinde öyle oldu.Eşim (çünkü artık eşim oldu)heyecendan nikah memuru gelene kadar nikah salanuna giremedi.Ayakları ve tüm vücudu titriyordu resmen.Aslında o benden daha heyuecanlıydı diyebilirim.Benim heyecanım ise masaya oturup nikah memuru konuşmaya başladığı anda başladı ve ellerim ayaklarım titredi resmen.Ama o duygu bambaşka bir şeymiş.

En heyecanlı olduğumuz an...

Ve artık evliyiz:)

Arık kocaman bir aileyiz:):)

28 Eylül 2008 Pazar

MERHABALAR.....
Uzun bir aradan sonra herkese merhaba.Yazmayalı uzun zaman oldu ama tatlı telaşemiz başladı.Artık gün sayıyoruz.Düğün tarihimizi belirledik ve hazırlıklara başladık.İstanbul İzmit arası mekik dokumaya başlıcam.Hayatımın en tatlı heycanlarını telaşını ve günlerini yaşıyorum aynı zamanda da sitresini...Annemden babamdan kardeşimden ayrılacak olmak canımı yaksada kendi yuvamı kurmaya gidiyorum.Bu düşüncede beni çok mutlu ediyor ve heycanlandırıyor.Ben ailemle çok vakit geçiremedim.Lise bittikten sonra üniversite, üniversite bittikten sonrada düğün derken pek vakit geçiremedik.Bu beni üzüyor.Babam sürekli kızıma doymadım diyor ve bu benim canımı yakıyor.Düğün gününü düşündükçe şimdiden gözlerim sulanıyor.Neyse yine sulandı çıkalım bu konudan.İlişkilerin en hassas döneminin bu günler olduğunu anladım.Her çift evlilik hazırlıklarında problemler yaşar sıkıntılı günler geçirirmiş.Ama çok şükür henüz biz böyle bişey yaşamadık ve yaşayacağımızıda sanmıyorum.İlişkilerde anlayışın ön plana çıktığı bir dönemmiş.Ve biz o anlayışı sonuna kadar gösterebiliyoruz.Evimizi tuttuk.Sevindirici olanı hiç zorluk çekmedik günlerce ev aramadık.Mobilyalarımızı beyendik.Büyük işlerimiz bitti sayılır.Evimizi nişanlım ve kayınvalidem tamizlemeye başladı bile.Allah razı olsun bir diğer destekçimizde kayınvalidem.Ama hala bir gelinlik seçemedim.Ve bu beni sitrese sokuyor.Nişanlığım kadar gelinlğiminde güzel olmasını istiyorum ve bu yüzden karar veremiyorum.Ama gelinliğiminde çok güzel olacağını biliyorum.Allah inşallah bize utandırmaz ve herşey yolunda gider.Ben size tatlı gelişmeleri anlatırım.Kendinize iyi bakın.Görüşmek üzere...

8 Haziran 2008 Pazar

Herkese merhaba.Tam geri döndüm derken uzaklara gidiyorum.Bu sefer yolculuk Trabzona.Babaannem rahatsızlandı.Biz her halükarda köye gidicektik ama hastalık çıkınca gidişimiz hızlandı.Canı sağolsun yeterki babaannem iyi olsun biz her yere gideriz.Obize dedemizin emaneti.Ona gözümüz gibi bakmak bizim borcumuz.




Resimdeki canımın içi babaannem ve itanecik babacım...


Gelelim hafta sonu yaptıklarımıza.Aslında üzüntüler hastalıklar arasında çok güzel bir haftasonu geçirdik.Sevgili nişanlım ve annem geldi izmitten.Ben nişanlımın geleceğini biliyordum ama annem tam bir sürpriz oldu açıkçası.Oakşam oturuldu sohbet edildi.Türkiye maçını izledik ama açıkçası Türkiye bizi üzdü ama biz onların neler başarabildiğini biliyoruz ve aslanlarımıza güveniyoruz.Ertesi gün mangal yapmaya karar verdik.Annem,kayınvalidem,kardeşim ve babam önce pazarı gezdiler.Daha sonra tüm hazırlıkları yapmışlar.Tabi bizde bu arada nişanlımla geziyoruz.Uzun bir süre birbirimizi göremicez bu üzüntüsü içimizde bari son kez gönlümüzce el ele gezmek istedik.


Seni şimdiden özledim aşkım...


Biz nişanlımla bi çaybahçesinde oturduk sohbet ettik.Ddediğim gibi onlar tüm hazırlıkları yapmış bizi bekliyorlarmış.Aslında konulacak okadadr çok resim varkı uzatmak istemiyorum.

Gezme faslı bittikten sonra babam ve nişanlım bahçeye mangalı indirdiler ve onlar mangalı yakmaya başladılar.Bizde biraz evde sohbet ettikten sonra tam aşağı inecektik.Yağmur başladı.Ama yağmura aldıran kim.Allahtan bahçemizde çardaklarımız var onlar kuru kalıyor.Biraz bekledikten sonrada yağmur kesti zaten.Bizde aşağı inerek masayı hazırladık ve söylemisi ayıptır balıklarımızı bir güzel afiyetle yedik.Yani anlıcanız ayrılmadan önce nişanlım ve ailemle çok güzel vakit geçirdik.


Damat kayınpeder mangal başında.Babam damadına mangal yakmayı öğretiyo...:)


Mangal faslımızda böyle tamamlandı::):):)